Cuma

rimeli akmış bir sevdadan ruju bile dağılmadan çıkmış o kadın savruluyor ya şimdi

lanet olsun yine o çocuk .nasıl oluyor da adımımı attığım anda bunca insandan sadece onu hemen seçiyor gözlerim.savunma mekanizmalarımı altüst eden bir yüzü var.
ne düşündüğü bilmek istiyorum.neşeli birine benziyor.
her neyse ona ihtiyacım yok.gelirse eger -lanet olsun sus iç sesim ona ihtiyacımız yok-onu sevmediğimi haykıracağım.çok ağır olur değil mi tanışmadık bile.tamam müziğin sesini onu yok edecek kadar açacağım.


-selam.konuşmak zorundayız
oha bu cocuk saçmalıyor olmalı
-ne var
bu kız belki de düşündüğüm değildir, gitmeli miyim ?
-sessizlik-
gözlerini kaçırdığını görünce çocuk, yine dolu dolu bakıyor bana.. devam ettti

-sen mutsuzsun ve ben gerçekten sana ihtiyaç duyuyorum.

kız darmaduman.yeniden denemek için bir işaret bekler gibi kaldırıyor başını gökyüzüne.
yağmur damlaları geliyor aklına.

-nesin sen tanımadığın bir kadına yanaşıp sana aşığım deme cesareti? aklında ne var senin? bak git tamam mı uğraşacak vaktim yok seninle.

tüm aptal aşıkların yaptığını yapıyordu konuşurken çocuk hissetti.artık kızdan emindi.

-peki bir gün seni öpmem için yalvaracaksın bile.bana bakıyorsun beni düşündüğüne eminim
üstelik o lanet olası şarkı sözlerini mırıldanırken biliyorum ki onlar benim için.anlamayacak kadar körsün !ha evet dur birşey daha kulaklık takma zaten kulakların duymuyor.duyamıyorsun.

ve gitti.kız darmaduman.
ve sanırım artık rimellerinin akması umrunda değil
ve artık ağzından çıkamayınca sihirli kelimeler dudaklarının rengi soldu..

Hiç yorum yok: